Sıcak havalarda enfeksiyon hastalıkları artıyor: Bol su tüketin, hijyene dikkat edin

Sıcak havalarda enfeksiyon hastalıkları artıyor: Bol su tüketin, hijyene dikkat edin

Sıcak havalarda enfeksiyon hastalıkları artıyor: Bol su tüketin, hijyene dikkat edin

Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Gülenç, 40 derecenin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının özellikle enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkardığını, bu dönemde bol ve temiz su içilmesinin, ayrıca gıdaların iyice yıkandıktan sonra tüketilmesinin sağlık açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Manisa genelinde hava sıcaklıkları 40 derecenin üzerinde seyrediyor. Bu durum özellikle orman yangını riskini artırırken, aşırı sıcakların insan sağlığı üzerinde de birçok olumsuz etkisi var. Uzmanlar, sıcak havalarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini belirtirken, sıcak havaların tetiklediği enfeksiyon hastalıklarına yakalanmamak için de sıvı tüketimi ve gıdaların iyice yıkanmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Gülenç, sıcak havalarında başta çocuklar olmak üzere birçok kişide özellikle ishal riskinin oluştuğunu, bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.

BEBEKLERDE VE ÇOCUKLARDA TEHLİKELİ

Akut Barsak Enfeksiyonları olarak adlandırılan ishal vakalarının, beraberinde kusma, ateş ve karın ağrısı da oluşturduğunu anlatan Uzm. Dr. Gülenç, “İshal, kusma ve ateş sonucu gelişen sıvı kaybı vücudun elektrolit (tuz ve mineral) dengesini bozabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda birkaç saat içerisinde vücuttan aşırı sıvı kaybı olabilir. Vücuttan su kaybı arttıkça susuzluğa ek olarak dudak ve ağız kuruluğu, uykuya meyil, gözyaşında azalma veya gözyaşının gelmeyişi, göz kürelerinde çökme, nabızda hızlanma, el ve ayaklarda soğukluk, derin veya hızlı solunum, idrar miktarında azalma olabilir” dedi.

YAĞSIZ VE POSASIZ GIDALAR TÜKETİLMELİ

İshal durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülenç, bu dönemdeki beslenme şekliyle ilgili olarak da şunları söyledi: “İshal düzelene kadar yağsız ve posasız gıdalarla ishal diyeti uygulanmalıdır ve hastanın ağızdan bol sıvı alması sağlanmalıdır. İshale bağlı gelişen sıvı ve tuz kaybı oldukça önem taşımaktadır. İshal süresinde iştahsızlık sıktır. İshal belirtileri olan çocuklara sık aralıklarla besinler verilmelidir. İshalin erken döneminde çocuğun aç ve susuz bırakılmaması, alışık olduğu sıvı besinlerin alabildiği miktarlarda verilmesine devam edilmesi,  sıvı ve tuz kaybının gelişmesini önlemeye yeterlidir. Anne sütü alan bebeklerde emzirme devam ettirilmelidir. Büyük çocuklar ise alışık olduğu sıvı besinler ile beslemeye devam edilmelidir. Yoğurt, ayran gibi besinler besin değeri yüksek olan yağsız et, katı yumurta gibi besinler tercih edilmelidir.”

BOL SU İÇİLMELİ, ETLER İYİ PİŞİRİLMELİ

İshal başta olmak üzere yaz enfeksiyonlarına karşı bol ve temiz su tüketimi ile kişisel temizliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Gülenç, “Mutlaka temiz su tüketilmelidir. Eğer suyun temizliğinden şüphe varsa en az 10 dakika kaynatılarak içilmelidir. Ayrıca tüm meyve ve sebzeler tüketilmeden önce bol ve temiz su ile yıkanmalıdır. Uygun şartlarda saklanmış ve mikrop üreme ihtimali olan gıdalar tüketilmemelidir. Özellikle etler iyice pişirilmeden yenmemeli ve pastörize edilmiş sütler kullanılmalıdır.” diye konuştu.

TEMİZLİK ALIŞKANLIĞI ÇOK ÖNEMLİ

Enfeksiyon hastalıklarına yakalanan kişilerin, iyileştikten sonra birkaç gün içinde de bulaştırıcı olabileceklerine işaret eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Gülenç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile içinde hastalığın yayılımını önlenmek için hastanın kullandığı tabak, çatal, kaşık, bıçak temizlenmeden başkalarınca kullanılmamalı, hastanın özellikle dışkı ile temas etmiş kirli kıyafetleri sıcak su ile yıkanmalı, tuvalet klor içeren temizleyicilerle ya da çamaşır suyuyla temizlenmelidir. Hastalıktan en çok kişisel temizlik kurallarına dikkat etmeyen, el yıkama alışkanlığı olmayan, yiyecekleri tüketmeden önce iyi yıkamayan ve yeterince pişirmeden yiyen, güvenli içme ve kullanma suyuna ulaşımın olmadığı toplumlar, kişiler ve çocuklar etkilenmektedir.”